Çini Örnekleri

Çini Tarihçesi


Ata Sanatı çini yaklaşık 1000 yıl öncesi Uygurlardan günümüze uzanan zaman dilimini içerisine alır. Çini bütün tarihi belgelerde 'KAŞİ' olarak adlandırılmış ve öğle bilinmektedir. Yaklaşık 18.y.y. sonları ve 19. yy başlarından itibaren günümüze Çin'den gelen Çin işi anlamında ÇİNİ olarak literatürümüze geçmiştir. Çini sanatının kullanım eşyası olarak bilinen; tabak, vazo, kâse vb. kısmına EV ANİ, duvara döşenen kısmına da KAŞİ denilmekte idi. Bütün Osmanlı arşivleri bunu doğrular. Çini Anadolu'ya Selçuklularla gelmiştir. Anadolu'da yaptıkları birçok mimari eserde çiniyi görmek mümkündür. Bu eserler Konya, Sivas, Kayseri, Malatya ve Erzurum illerimizde daha ayakta varlıklarını sürdürmektedirler.

Bir mimari eserin yapımında taş, ahşap, atölyeleri yanında çini atölyesi de kurulur. O esere gereken çiniler yerinde üretilip binaya monte edilirdi. Dolayısıyla yerleşik bir merkez yoktu. Mimari yapılan çini ile bezeme geleneği Selçuklulardan Osmanlılara geçmiş gelişerek varlığını devam ettirmiştir. Fatih Sultan Mehmet dönemi denebilir ki çinide ilk yerleşik dönemdir. Çünkü sarayda 'Ehli Hiref Örgütü' (Sanatçılardan oluşan örgüt) kurulmuştur. Birçok sanat ve zanaat dalında ustalar yetişmiştir. Bunlardan biri çini mesleğini öğreten kaşibaşı, deseni öğreten nakkaşbaşı ve diğer sanat erbapları idi. Fatih döneminde Kütahya önemli çini üretim merkezlerindendir.

  • home_herbal_contentslider3

Kütahya zaman, zaman saray siparişlerini karşılamış, diğer zamanlarda piyasaya dönük çalışmalarla birçok camii, kilise ve havraların çinileri Kütahya'da imal edilerek bu eserler süslenmiştir. Tarihi süreç içinde Kütahya kesintisiz olarak Çini üretim merkezi olmuş, ancak çini üretilen diğer yerlerde üretimler durmuş ve yok olmuştur. Zamanın idarecileri bu sanatı canlandırmak amacıyla girişimlerde bulunmuş olup bunlardan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa 18. yy da bu sanatı tekrar canlandırmak istemiş İstanbul Tekfur sarayında çini üretilmiş ise de kısa ömürlü olmuştur.

Sarayda üretilen bu çiniler bu gün Tekfur sarayı çinileri olarak bilinir. Burada Kütahya'lı ustaların çalıştığı söylenir. Bir diğer teşebbüs 2. Abdülhamit çiniye önem verir ve Yıldız Çini ve Porselen fabrikasını kurdurur. Yine ustaların büyük bölümü Kütahya'dan gider. Bir yerde Kütahya bu sanatı usta çırak ilişkisi içerisinde yürüten ve bu sanat için insan gücünün de yetiştirildiği yerdir. Hala da öyledir.

Kaynak: https://www.ci.gov.tr/Files/GeographicalSigns/77.pdf

Çini Üretimi

Çini, duvar karosu veya hediyelik eşya (tabak, vazo, biblo...) şeklinde olabilir. Çini mamule göre üretim tekniğinde şekillendirme yöntemi farklılık gösterir. Karo şeklindeki çiniler kuru presleme yöntemiyle üretilir. Tabak formundaki çiniler tomada alçı üzerine sıvama tekniği ile şekillendirilir, dik formlu çiniler ise ya alçı kalıplara döküm yöntemi ya da tomada el ile şekillendirilerek üretilirler. Çini üretiminde ilk aşama çamur hazırlamadır. Şekillendirme yöntemine göre çamur hazırlama aşağıdaki şekillerde gerçekleştirilir.


1) Kuru presleme için Çamur Hazırlama: Kuru presleme ile şekillendirilecek karolar için uygulanan hazırlama yöntemidir. Hammaddelerin uygun oranlarda karıştırılması ve sulu olarak öğütülmesi ile elde edilen çini çamuru, spray drayer'da kurutularak granül hale getirilir. Hazırlanan granülün nem oranı %4 - %7 arasındadır.
2) Alçı Kalıba Döküm İçin Çamur Hazırlama: Hammaddeler uygun oranlarda karıştırılır, elektrolit ilavesi ile sulu olarak bilyalı değirmenlerde öğütülür. Elde edilen %60-70 kuru madde oranına sahip olan çamur döküm çamuru olarak kullanılır.
3) Tornada Şekillendirme İçin Çamur Hazırlama: Hammaddelerin uygun oranlarda karıştırılması ve sulu olarak öğütülmesi ile elde edilen çini çamuru, fitler presten geçirilerek susuzlandırılır. Sonuçta %20-30 nem içeriğine sahip olan çamur kekleri vakum presten geçirilir ve çamurun içerisindeki hava alınır. Elde edilen sucuk şeklindeki çamur şekillendirmede kullanılır.

Kaynak:https://www.ci.gov.tr/Files/GeographicalSigns/77.pdf

  • Emeğinize sağlık. Çok kaliteli ve şık tasaraımlar.
    Utku E.
  • Evimin salonuna otantik bir hava kattı. Teşekkür ediyorum.
    Eda A.
  • Tarihimizi yanıstan bu el emeği göz nuru çiniler için Hulya Hanım'a çok teşekkür ederim.
    Ülker E.